On Fairy Tale, Legend, Proverbs and Sayings

Özet

Halk bilimi alanına giren dallar arasında zaman zaman son derece sıkı bağların olduğu görülür. Bu bağlar bazen pek sıkı olmazsa da bir çizginin daireden teğet geçmesi gibi bir ortak noktada birleşiverir. Biz de üzerinde 55 yıldır çalıştığımız masal dünyasının çeşitli katmanlarında dolaşırken karşımıza bazen efsane gibi kardeş terim çıkıverir. Ancak öyle tesadüfler olur ki onlar arasında çok az diyebileceğimiz yakınlıkların olduğu görülür. Yazımızın konusu olan başlığımızdaki dört madde bunun güzel örneklerini oluşturmaktadır. Bir masalın atasözüne veya deyime dayandırılmasını yadırgamamız gerekir. Ancak iki türün/dalın olayları sunuş biçimi birbirini son derece yakından ilgilendirmektedir. Bir yerlerde okuduğunuz veya birilerinden dinlediğiniz bir atasözünün farklı ortamlarda karşınıza biraz da süslenmiş olarak ve masal biçiminde çıkmasını yadırgamamız gerekecektir. Ayrıca bu işler yürütülürken ele aldığınız masalın giriş bölümünün masal olmakla hiç ilgili olmayan bir alandan alınmış olması hepimizi şaşırtacaktır. Bu olaya kaynak kişilerin önemli rolleri vardır. Günümüzde sayıları azalan, çoğunun dağarcığı zayıflayan kişilerin anlattıklarını masal süzgecinden geçirip ondan sonra inceleme konusu yapmamız gerekecektir. Gerçek masalın ne olduğunu bilmeyen, belki de derleyicilikten çok derlenenleri aktarıcı olanların bu konuda son derece dikkatli olmaları gerekecektir. Rahmetli annemin bir sözü, bu görüşümüzü özetler gibidir: Yüzmesini bilmezsin, suyun kenarında ne işin var!

Anahtar Kelimeler
Masal, efsane, atasözü, deyim, motif, derleyici
Kaynakça